Giriş: Kimse Bu Konuyu Açmak İstemiyor ama Biz Hep Konuşmaya Hazırız
Engelli bireylerin cinselliği toplumda neredeyse hiç konuşulmuyor. Sanki böyle bir ihtiyaçları yokmuş gibi davranılıyor. Sivil toplum kuruluşlarının büyük çoğunluğu bu alanda sessiz; doktorlar, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları ve diğer sağlık çalışanlarının da önemli bir kısmı hala bu konuda yeterince bilinçli değil. Mastürbasyon gibi en temel, en doğal konular bile gizliden gizliye, utana sıkıla fısıldanıyor.
Peki bu gerçekten hala bir tabu olabilir mi? Böyle bir sessizlik, bu kadar önemli bir meselede hala kabul edilebilir mi?
Biz burada açıkça konuşuyoruz. Elbette birkaç blog yazısıyla toplumun bu derinlikli dinamiklerini ne tamamen değiştirebiliriz ne de engelli bireylerin yaşadığı sorunlara tam anlamıyla çare olabiliriz.
Ama sessizlikle hiçbir şey değişmez. Doğru soruları sormadan, tabuları sorgulamadan, bu konuyu açık yüreklilikle dile getirmeden hiçbir adım atılamaz.
Biz bu meseleyi gündeme getirmeye, açıkça konuşmaya ve konuşamayanların sesi olmaya devam edeceğiz.
Öncelikle: Engellilik Tanımı Nedir?
Engellilik, yalnızca yürüme engeli ya da görme kaybı gibi fiziksel sınırlılıklar değil; bireyin günlük yaşamını, hareket kabiliyetini, iletişimini, zihinsel süreçlerini veya sosyal katılımını kalıcı şekilde etkileyen tüm durumları kapsar. Engellilik, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Türkiye'de Engelli Sağlık Kurulu Raporları çerçevesinde şu üç başlıktan biriyle tanımlanır:
- Fiziksel engellilik (örneğin kas gücü kaybı, felç, yürüme zorluğu)
- Zihinsel/gelişimsel engellilik (örneğin otizm, Down sendromu)
- Nörolojik ya da sistemik engellilik (örneğin Parkinson, MS)
Hangi Durumlar Engellilik Sayılır?
- ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz): İlerleyici motor nöron hastalığı
- SMA (Spinal Musküler Atrofi): Kas gücünü azaltan genetik bir bozukluk
- Serebral Palsi: Doğum öncesi veya sonrası beyin hasarına bağlı hareket ve koordinasyon bozukluğu
- Multipl Skleroz (MS): Sinir sistemi üzerinde etkili, ataklarla seyreden bir hastalık; fiziksel ve bilişsel engellilik yaratabilir
- Amputasyon: Uzuv kayıpları
- Distoni: Kaslarda istemsiz kasılmalar
- Kas Distrofileri: Kaslarda zayıflama ve bozulma
- Parkinson: Hareketi etkileyen, ilerleyici nörolojik hastalık
- Otizm Spektrum Bozukluğu: Nöro-gelişimsel farklılık; fiziksel engelliliğin yanında bilişsel engellilik de yaratabilir
- Tourette Sendromu: İstem dışı tiklerle seyreden nörolojik bozukluk; nörolojik/gelişimsel engellilik yaratabilir
- Travmatik Beyin Hasarları: Fiziksel ve bilişsel işlevleri etkileyebilir; çoklu engellilik yaratabilir
- Motor Nöron Bozuklukları: Kas kontrolünü etkileyen hastalıklardır
- Down Sendromu: Genetik bir farklılıktır; hem bilişsel hem de fiziksel etkileri olabilir
Elbette burada sayılmayan yüzlerce başka hastalık da engelliliğe yol açabilir; bu listede yer alanlar toplumda en sık karşılaşılanlardır.
Peki "felç" bu hastalıklardan farklı bir durum mudur? Hayır, felç (paralizi) genellikle kas kontrolü kaybı anlamına gelir ve serebral palsi, ALS, MS, SMA, travmatik beyin hasarları, motor nöron hastalıkları gibi durumlarda ortaya çıkabilir. Yani felç bir sonuçtur, bu listedeki birçok hastalığın belirtilerinden biri olabilir ama kendisi başlı başına bir hastalık değil, bir durumdur.
Cinsel Arzular Yalnızca Toplumun Engelsiz Olarak Tanımladığı Bedenlere mi Aittir?
Hayır, elbette değil. Yukarıda saydığımız nörolojik ya da genetik rahatsızlıklardan biriyle yaşayan bireylerin de cinsellikten, hazdan, mahremiyet ve tensel yakınlıktan beklentileri vardır. Bu bireyler de sevgiye, dokunulmaya, bedenlerini tanımaya ve arzularını ifade etmeye ihtiyaç duyar. Daha açık söylemek gerekirse, tıpkı herkes gibi, kendi bedenleriyle güvenli ve mahrem bir bağ kurarak cinsel gerginliklerini hafifletmeye, yani mastürbasyona ihtiyaç duyarlar.
Cinsellik, yalnızca toplumun "engelsiz" olarak gördüğü bedenlere ait bir hak değildir. Kimin neye hakkı olduğu konusunda son sözü toplum ya da kurumlar değil; insanın doğası, yani varoluşun kendisi söyler.
Engelli Bireyler İçin Neden Cinsel Sağlık Ürünleri Önerilmiyor?
Engelli bireylerin ihtiyaçlarına özel cinsel sağlık ürünleri ya da yetişkin oyuncakları neden açık açık konuşulmuyor? Bu sessizliğin ardında birkaç katmanlı neden var.
Öncelikle, toplumda cinsellik hala büyük ölçüde yalnızca "bedensel yeterliliğe" sahip bireylere ait bir ayrıcalık gibi algılanması, genç ve belirli normlara uyan bireylerle özdeşleştirilmesidir. Bu alanda büyük bir boşluk var ve haksızlık yaratıyor. Engelli bireyler adeta arzuları olmayan, cinsiyetsiz insanlar gibi görülüyor. Bu yaygın yanılgı, cinselliği konuşmayı baştan bastırıyor.
Aynı zamanda sağlık çalışanlarından sosyal hizmet uzmanlarına kadar pek çok profesyonel, engelli bireylerde cinsel sağlık ve haz hakkında yeterli eğitim almamış durumda. Bilgi eksikliği, çoğu zaman sessizliğin en büyük sebeplerinden biri. Buna utanma, çekinme ve mahremiyet kaygıları da ekleniyor.
Bakım veren aile üyeleri, bu konuyu gündeme getirmenin ayıp ya da uygunsuz olacağından da korkabiliyor. Bazı kişiler ise, engelli bireylerin cinselliğini bastırmanın onları "koruyacağına" inanıyor; bu ise aslında bireysel hakları göz ardı eden, baskıcı bir yaklaşım.
Öte yandan, piyasada engelli bireylerin kullanımı için uyarlanmış cinsel ürünlerin sınırlı olması ve markaların bu alanı "hassas" bulup pazarlamaktan kaçınmaları da erişimi ve görünürlüğü daha da kısıtlıyor.
Tüm bu nedenlerle engelli bireylerin cinselliği hem pratikte hem söylemde görmezden geliniyor.
Oysa cinsel sağlık ürünleri, mahremiyet içinde haz arayışına destek olan ve pek çok bireyin hayat kalitesini artıran araçlardır. Engelli bireyler söz konusu olduğunda bu ürünler sadece keyif değil, aynı zamanda özgürlük, özsaygı ve bedenle barışma imkanı sunar.
Cinsellik Lüks Değil, Temel Bir Haktır
Engelli bireylerin yalnızca tıbbi bakım, yemek ve temizlik ihtiyaçları değil; cinsel destek hakkı da vardır. Ancak bu destek çoğu zaman ya hiç sunulmamakta ya da yok sayılmaktadır. Cinsellik, sağlık hizmetlerinin dışında bırakılabilecek ikincil bir lüks değil; yaşam kalitesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle tüm kurum ve ilgili meslek profesyonellerinin sessizliği kırarak daha kapsayıcı, şefkatli ve cesur bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.
Cinsel ihtiyaçlar da en az beslenme, hijyen ve güvenlik kadar temel bir insani gereksinimdir.
Cinsellik, engelli bireyler için bir lüks değil; yaşama dair temel bir hak ve varoluşun doğal bir parçasıdır.
Bu gerçeği görmezden gelmek, bir bireyin kimliğinin bir parçasını inkar etmekle eşdeğerdir.
Biz TENGA olarak, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de engellilik, cinsellik ve beden hakkı konularında tabuları yıkmak ve bilinç oluşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.